GÜDÜ NEDİR?
Davranışlar kendi kendilerine oluşmazlar. Davranışın motoru olarak tanımlayabileceğimiz istek, gereksinim ( ihtiyaç), arzu, amaç, ilgi ya da dürtü gibi uyaranlardan bahsedebiliriz. Peki Güdü nedir? İşte, insanı ya da hayvanı harekete geçiren güce yani bu uyaranlar “Güdü” olarak tanımlanırlar. Bu güç sayesindedir ki; İnsan ya da hayvan ( yani organizma ) harekete geçecek ve davranışta bulunacaktır.
Güdü olarak tanımladığımız davranış etkenleri organizmayı davranışa iten “iç” etmenlerdir. İç davranış etmenleri, organizmayı dışarıdan gelen ve Dış Davranış Etmenleri olarak ifade edebileceğimiz etmenlerden daha güçlü bir biçimde etkileyecektir. Örneğin çeşitli nedenlerle ders çalışmaya güdülenen bir öğrenci, ders çalışma davranışını kendiliğinden sürdürecektir. Ancak içsel bir güdülenme sağlamamış, ders çalışmaya güdülenmemiş başka bir öğrenciyi, dışarıdan güdülemek kolay olmayacaktır.
Organizmada iç çevre değişmez – Claude Bernard
Güdü Nedir? sorusuna verdiğimiz bu temel yanıtlardan sonra, biraz daha açmakta fayda var. Giriş paragrafından da anlaşılabileceği gibi “Güdü” genel ve kapsayıcı bir ifadedir. Örneğin gereksinim ( ihtiyaç ) kavramını ele alıp inceleyelim. Gereksinim ( ihtiyaç ) kavramını anlamak için Claude Bernard’ın ortaya koyduğu Hemeostasis yaklaşımını incelememiz şarttır. Bilindiği gibi canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir takım koşullara ihtiyaçları vardır.
Denge Eğilimi
Çok soğuk ya da aşırı sıcak bir ortamda ancak kısa süreler hayatta kalabiliriz. Keza açlık, susuzluk gibi durumlarda da direnebileceğimiz süre bellidir. Sürekli değişim halindeki çevresel koşullara uyum sağlamaya yönelik olarak organizma içsel olarak uyum sağlamaya çalışır. Organizma kendi kendine uygun koşullar sağlamaya çalışır. Mesela çok sıcak bir ortamda terleme ile organizmayı soğutmaya çalışır. Tersine çok soğuk bir ortamda titreme, deride ısı kaybını önlemek için büzüşme gibi hareketlerle organizmanın iç koşullarının belli bir aralıkta kalması için mücadele eder. Hayatta kalmayı sağlayan bu kendiliğinden fizyolojik tepkisel organizasyonu “Hemeostasis” Denge Eğilimi diye adlandırılır. Bu denge eğilimi her ne kadar fizyolojik bir süreç biçiminde çalışsa da öğrenilen bazı davranışlarla da denge durumu desteklenir. Örneğimizden hareketle soğuk bir ortamda kalın giysiler giyer, üzerimizi örter, sıcak havada ise hafif kıyafetler tercih ederiz.
Hemeostatis denen bu denge durumunda meydana bir dengesizlik etkeni söz konusu olduğunda bu dengesizlik organizmaya gereksinim ( ihtiyaç ) olarak yansıyacaktır. Dengesizliğin giderilerek, tekrar dengenin sağlanması ancak gereksinimin giderilmesi ile sağlanacaktır. Yani gereksinim; organizmanın bozulan dengeden kaynaklı olarak bazı sıkıntılar hissetmesi ve eksikliklerin farkına varması Gereksinim ( İhtiyaç ) olarak tanımlanır. Gereksinim ( ihtiyaç ) duyarak gerginleşen ve harekete geçme durumunda olan organizma, gereksinimi karşılamak için harekete geçirici bir kuvvet olarak ortaya çıkan Dürtü ile karşı karşıya kalır. Ortaya çıkan gereksinimin neden olduğu dürtü ile birlikte organizma, gereksinimini gidermek için harekete geçmeye yönelecektir. Bu yönelim ise Güdü ( Motive ) olarak tanımlanır.
Güdü Çeşitleri Nelerdir?
Güdü Nedir? biraz olsun aydınlanmış olmalı! Görüldüğü gibi gereksinimlerin bir kısmı fizyolojik kökenlidir. Nefes almak, acıkmak, susamak, tuvalete çıkmak ve cinsellik gibi. Fizyolojik ihtiyaçların giderilmesi gereksinim ( ihtiyaç ), Dürtü, Güdü ve davranış zincirini takip eder. Birincil güdüler de denen fizyolojik güdüler evrenseldir. Fizyolojik güdüler, çeşitli şekillerde sosyal güdülerin gelişmesi bakımından ilk etkendir. Bu güdü tipi hayatın ilk yıllarında sadece fizyolojik ( ya da saf fizyolojik ) olmakla birlikte çocukluktan itibaren sosyal bir anlam da kazanırlar.
Toplumsal hayat söz konusu olduğunda güdüleri, nefessiz kalma ve nefes alma örneğindeki gibi basitçe anlayabilmek pek mümkün değildir. Zira bunlar yaşantı ile gelişirler ve kültürden kültüre farklılaşırlar. Toplumsal bir güdüyü karşılamak için farklı toplumlarda farklı davranışlar söz konusu olabileceği gibi farklı bireyler için de farklı davranış biçimleri söz konusudur. Bazen ise bir gereksinimi karşılamak için farklı pek çok davranışın gösterilmesi söz konusu olabilir. Örneğin; diplomanın sağlayacağı statü ile güdülenen birisi derse gitme, sınava girme, ders gereçleri için para harcama, ders çalışma ve benzeri bir dizi davranışı yerine getirmelidir.
Toplumsal ( Sosyal ) güdülere onaylanma ( Toplumsal onay ) ihtiyacı, ait olma ihtiyacı, sevilme ihtiyacı, statü sahibi olma ( İtibar ) ihtiyacı, Özerklik ihtiyacı örnek olarak verilebilir.
Fizyolojik ve Toplumsal Güdüler Farklıdır
- Fizyolojik güdüler doğuştan gelir, toplumsal güdüler öğrenilmiştir ve zamanla kuvvetlenir.
- Fizyolojik güdüler yaşam için ön koşuldur. Toplumsal güdüler, sosyal hayatı ve güvenliği getirir.
- Fizyolojik güdüler evrenseldir, toplumsal güdüler kültürden kültüre hatta bireyden bireye farklılaşabilir.
- Fizyolojik güdüler ve toplumsal güdüler bazen iç içe girebilir. Toplumsal güdüler zamanla aşırı güçlenip fizyolojik güdülerin önüne geçebilir.